DERSHANELER GERÇEĞİ
Hükümetin dershanelerin kapatılması kararı toplumun büyük kısmı tarafından onay görmezken, eğitim kalitesine ve fırsat eşitliğine büyük darbe vuracağı kuşkusuz.
Dershaneler, öğrencilerin eksik bilgilerinin tamamlanması ve sınavlarda daha iyi sonuçlar alması için eğitim veren özel kurumlardır. Dershanelerin kapatılması konusu uzun süredir konuşuluyor. Hükümetin aniden dershaneleri kapatma kararı almasıyla birlikte bu mesele son günlerin en büyük tartışma konusu oldu. Toplumun büyük kısmı dershanelerin kapatılması konusunda kesin tavır aldı.
Bu haklı tepkinin temel sebebi ise özel okulda eğitim imkanı bulamayan öğrencilerin büyük kısmının dershaneler sayesinde arzu ettikleri okulları kazanmalarıdır. Dershaneler, üniversiteyi kazanması sosyal ve ekonomik açılardan oldukça zor olan öğrencilerin, iyi eğitim ve yönlendirmeyle beraber başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük şehirlerdeki Boğaziçi, ODTÜ ve İTÜ gibi seçkin üniversitelerde okumasını sağlıyor. Dershaneler bu yönüyle fırsat eşitliğini gerçekleştirmiş oluyor.
Dershanelerde yaklaşık 60 bin öğretmen eğitim veriyor. Çalışanlarla beraber bu rakam 100 bin kişiyi buluyor. Ekonomide bir çalışanın 4 kişinin geçimine etkisi olduğu düşünüldüğünde bu rakam dolaylı yoldan 500 bin kişinin dershaneler sayesinde geçindiğini ortaya koyuyor.
Başbakan Erdoğan, dershanelerin kapatılarak özel okula dönüştürüleceklerini söyledi. Bu açıklama başlangıçta olumlu gibi gözükse de konunun uzmanları uygulanabilirliğinin neredeyse imkansız olduğunu söylüyorlar. Özel okullar yıllık minimum 15 bin lira eğitim ücreti alıyor. Tek bir çocuğu için yol, yemek, servis ve araç gereçle beraber eğitim harcaması olarak yıllık 30 bin TL`ye yakın para harcayan aileler var. Dershaneler ise büyük şehirlerde bile 1500 tl ile 3000 tl arasında yıllık ücret alıyor. Fark neredeyse 10 katı.
ÖNCE EĞİTİM KALİTESİ YÜKSELTİLMELİ
Özel dershanelere sadece dezavantajlı öğrenciler değil, kaliteli eğitim veren ve seçerek öğrenci alan fen lisesi, sosyal bilimler lisesi veya özel öğretim kurumlarında eğitim gören öğrencilerde gidiyor. Dershanelerin doğmasına ve yaygınlaşmasına sebebiyet veren faktörler ve eğitim sistemindeki aksaklıklar çözüme kavuşturulmadan dershanelerin kaldırılmasına yönelik atılacak adımlar okullardaki kaliteyi artırmayacağı gibi Güney Kore örneğinde olduğu gibi özel dershanelerin yer altına çekilmesine ve sadece elit tabakanın alabildiği daha pahalı bir eğitim modeline dönüşmesine sebebiyet verecek.
DERSHANELER FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLIYOR
Dershaneler fırsat eşitliği sağlıyor. Orta ve orta sınıfın altında geliri olan ailelerin çocukları dershanelere gidiyor ve takviye alıyor. İmkanı iyi olan okullarla ve insanlarla yarışabilmeleri için dershaneler bu açığı gideriyor. Dershanelerde zeki ve çalışkan olduğu için bedava eğitim gören öğrenciler de var. Sadece yoksullara değil, şehit ve gazi çocuklarına, engellilere, anne - babasını kaybedenlere, TÜBİTAK ödüllülere, sporculara, sanatsal yetenekleri olanlara, okul birincilerine, dershane sınavlarında başarı gösterenlere de burs dağıtılıyor. Parası olmayan ailelerin çocuklarının önü açılmış oluyor.
DOĞU`DAKİ ÖĞRENCİYİ ÜNİVERSİTEYE BAĞLIYOR
Eğitim ve başarı oranının en düşük olduğu Doğu ve Güneydoğu`da dershanelerin açılmasıyla beraber üniversiteyi kazanan sayısı katlanarak arttı. Yaklaşık 40 yıllık geçmişi olan dershaneler son 10 yılda ülke genelinde yaygınlaştı. Kırsal bölgelerdeki öğrencilere hizmet vermeye başlayan dershaneler hem dar gelirli ailelerin çocuklarına öğrenim imkanı sunmaya başladı hem de öğrencilerin üniversiteyi kazanma oranını arttırdı. Örneğin Mardin Dargeçit`te ilk dershane 2008`de hizmet vermeye başladı. Önceki yıllarda üniversiteyi kazanan sayısı 25`i geçmezken, dershanelerin açılmasıyla bu sayı 3`e katlandı. Dargeçit?te ikinci dershanenin açılmasıyla üniversiteyi kazanan bir yılda 173`ü buldu. Güneydoğu`da bulunan okuma salonları da maddi durumu iyi olmayan öğrencilere ücretsiz eğitim veriyor. Matematik, fen,Türkçe ve sosyal bilgiler branşlarında takviye yapılıyor. Çocuklar bu sayede liselere giriş sınavlarına hazırlanıyor.
DERSHANELERİN SOSYAL MİSYONU
Dershaneler sadece sınavlara öğrencileri hazırlayan kurumlar değil. Dershaneler okulların sağlayamadığı sosyal ortamı sundukları için öğrencilerin tercih nedeni oluyor. Aynı kursun çok daha iyisi okulda verilse bile öğrenciler yine dershaneyi tercih ediyor. Rehberlik hizmetiyle gençler doğru mesleklere sevk ediliyor. Dershaneye gitmeyen öğrenci internet cafe, bilardo salonu gibi yerlere takılıp sigara, alkol gibi kötü alışkanlıkları edinme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
ÖZEL OKULLAR BOŞ
Türkiye`deki özel okullardaki kapasitenin sadece yüzde 60`ı dolu. Bunda eğitim ücretlerinin yüksekliğinin büyük payı var. Özel okullar yeteri kadar öğrenci sahibi değilken yeni özel okulların açılması zor. Mevcut durumda özel okullarda öğrenci talebinde sıkıntı yaşanıyor. Zaten özel okullara giden öğrencilerin de ayrıca dershaneye devam etmesi, dershanelerin özel okullardan farklı bir işlev gördüğünün en önemli göstergesi. Dershaneler, özel okullara kıyasla ailelerin çoğunluğu için hala daha ekonomik bir tercih. Özel okullar, dershanelerin yıllık 5 - 10 katı fiyatına eğitim veriyor. Yıllık ücreti ortalama 15 bin lira olan özel ana okulları varken, yıllık 800 liraya kadar düşen özel dershaneler haksız yere rant kapısı olarak gösteriliyor.
ÖZEL OKULA DÖNÜŞMELERİ ÇOK ZOR
Ayrıca dershanelerin özel okula dönüşmesi için neredeyse tamamının fiziki şartları dönüşüme engel. Özel okullarda aranan bahçe şartını ya da müstakil bina şartlarını sağlayacak dershane neredeyse hiç yok. Kaldı ki bu şartları sağlayan dershane olsa bile, bu dershanelerin mevcut binalarında özel okula dönüştürülmesi durumunda, gösterişli binalarda eğitim yapan özel okullarla rekabet etmesinin mümkün olamayacağı belirtiliyor. Dershanelere bina, arsa, vergi muafiyeti gibi teşviklerin verilmesi de dershane sahiplerini harekete geçiremeyecek. Ayrıca özel dershanelere duyulan talep azaltılmadan, mevcut dershanelerin özel okula dönüştürülmesi, kayıt dışı özel ders etkinliğini tetikleyecek. Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, dershanelerin dönüşme planının gereksiz olduğunu savunuyor ve mevcut özel okulları da batıracağını ifade ediyor.
ÖZEL TEŞEBBÜS HAKKINA AYKIRI
Dershaneleri kapatma planında hukuk devletinde teşebbüs hürriyeti, öğretim - öğrenim hürriyeti ve müktesep haklar gibi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`ne aykırı bir düzenleme girişimi var. İleri demokrasilerde böyle bir düzenleme mümkün değil. ABD, Almanya ve Japonya gibi özel eğitim alanında ilerlemiş demokratik ülkelerde dershanelerin varlığı da bu gerçeği teyit ediyor. Bütün hukukçular bu gerçeğin altını çiziyor. ABD?de dershaneler 17 farklı sınav için eğitim veriyor. En büyük dershane olan Kaplan?ın ABD ve dünya genelinde 1000 şubesi var. Şirketin cirosu 1 milyar doları aşıyor. Almanya?da dershaneler ek ders hizmeti sunuyor. Hal böyleyken, 'Karar verdik, kapatacağız' demek 'hukuka rağmen adım atacağız' demek anlamına geliyor.
ÖĞRENCİLER KAPATILMASINI İSTEMİYOR
Eğitime büyük darbe vuracak yasa taslağıyla dershanelerin kapatılması planlanırken , İKSARA Veri Analiz Araştırma Şirketi`nin 2012 Mayıs`ında yaptığı 'Dershane algılaması araştırması' çarpıcı sonuçlar içeriyor. Araştırmaya göre öğrencilerin yüzde 52`si bir dershaneye gidiyor ve bunu gerekli görüyor. Ankete göre üniversite sınavlarına hazırlanan adayların yüzde 67`si sınavı kazanmak için dershaneye gitmenin şart olduğunu söylüyor. Öğrencilerin yüzde 60.7`si dershanelerin özel okula dönüşmesine karşı çıkıyor. Öğrencilerden sadece yüzde 27`si okul öğretmenlerinin daha donanımlı olduğunu düşünürken; dershane öğretmenlerinin daha donanımlı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 73?e çıkıyor. Dershane programının okul derslerine katkı sağladığını düşünenlerin oranı yüzde 83`ü buluyor.
AK Parti`ye yakınlığıyla bilinen MAK Danışmanlık tarafından yapılan araştırmada, hükümetin dershaneleri kapatma kararına yönelik destek yüzde 21`de kaldı. Katılımcıların yüzde 50?si 'kesinlikle kapatılmamalı' derken, yüzde 9`u kararsız olduğunu söyledi.
ÖNCE İNKAR EDİLDİ SONRA 'REFORM' DENİLDİ
Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından hazırlanan dershane ve etüt merkezlerinin kaldırılmasına yönelik kanun taslağı, toplumun her kesiminden büyük tepki topladı. Taslağın Zaman`da yayımlanmasından sonra bazı gazetelerde böyle bir taslağın olmadığı haberleri yapıldı. Aynı gazeteler, inkar ettiği yasayı 'eğitimde reform taslağı' olarak yayımladı. Milli eğitim Bakanı Nabi Avcı, taslağın varlığını kabul ederek dershanelerin özel okula dönüşeceğini söyledi.
ÖĞRETMENLER DEVLETE NASIL GEÇECEK?
Başbakan Erdoğan, dershanelerde çalışan yaklaşık 60 bin öğretmeni mağdur etmeyeceklerini, devlet okullarında istihdam edeceklerini söyledi. 125 bin öğretmen açığı olan kamuda şu an 300 bin öğretmen atanamadığı için bekliyor. Dershanelerin kapatılmasıyla beraber öğretmenleri KPSS şartı olmadan devlet okullarına alması beraberinde yeni sorunları da getirecek. Öğretmenlerin mülakat yöntemiyle işe alınacağı söyleniyor. Mülakat yönteminde torpil ve kayırmanın devreye girmesinden korkuluyor. Dershane öğretmenlerinin devlet okullarına atanması, atama bekleyen diğer öğretmenlerinin de daha fazla mağdur edilmesi anlamına geliyor.
Etüt merkezleri kapanırsa çocuklarımız sokağa düşer`
Milli Eğitim Bakanlığı`nın dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmasıyla ilgili hazırladığı taslağa tepkiler giderek büyüyor. Etüt merkezlerinin kapatılmasına karşı çıkan aileler, Maltepe Zirve Eğitim Merkezi`nde bir basın açıklaması yaptı. Aileler, etüt merkezlerinin özellikle maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarına yardımcı olduğunu vurgulayarak, ?Etüt merkezlerini kapatıp çocuklarımızı sokağa atmayın.? çağrısında bulundu.
Dershanelerle birlikte etüt merkezlerinin de kapatılacağının ortaya çıkması, özellikle dar gelirli ailelerin yaşadığı mahallelerde yaşayan aileleri harekete geçirdi. Maltepe Zümrütevler Mahallesi?nde faaliyet gösteren Zirve Eğitim Merkezi?nde bir araya gelen aileler, yetkililere çağrıda bulundu. Çocuklarının etüt merkezlerinde hem derslerine daha iyi motive olduğunu, hem de uyuşturucu, internet, sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak kaldığını belirten aileler, aksi durumda çocuklarının geleceklerinden kaygı duyduklarını söyledi. Aileler adına açıklaması yapan Zeynep Kürklü, bu kurumların eğitim işlevinin yanında çocuklara sosyal ve psikolojik yönden destek veren, eğitim sistemini tamamlayan kurumlar olduğunu kaydetti. Kürklü, ?Ücretsiz eğitim veren, fırsat eşitliği sağlayan bu eğitim merkezlerinin kapatılması maddi imkânı olmayan ailelerimiz ve çocuklarımız için büyük bir yıkım olacaktır.? ifadelerini kullandı. Kürklü, Başbakan?a seslenerek, şu ifadeleri kullandı: ?Başbakanımıza soruyoruz; etüt merkezlerinin kapatılması durumunda buralarda eğitim alan çocuklarımızın durumu ne olacaktır? Çocuklarımız hafta sonlarını nerede ve nasıl geçirecektir? Öğrencilerimiz bu kadar güzel sosyal ve sportif imkânları nerede bulacaktır?? Yetim çocuğunu ücretsiz olarak etüt merkezine gönderen Serpil Tufançlı, ?Çocuk okulda kendisini ifade bile edemiyordu. Benim dışında ilgilenecek kimse de yok. Bazen bana soruyordu ancak zaten ben de bilmiyorum. Buraya geldikten sonra hem dersleri daha iyi oldu hem de sosyal faaliyetlere katılma imkanı buldu.? dedi.İki çocuğunu etüt merkezine gönderen Gülbeyaz Kürklü de, ?Başbakanımızın neden dershaneleri kapattığını anlamış değiliz. Her şeyi halka soruyorlardı bunu neden bize sorma gereği duymadılar. Biz bu durumu duyunca çok şaşırdık ve hala anlam verebilmiş değiliz.? diye duygularını dile getirdi. Öğrenciler de etüt merkezinin hem derslerinde hem de sosyal etkinliklerinde çok faydalı olduğunu vurguladı. Etüt merkezinin kapatılması durumunda iyi bir liseye ya da üniversiteye gidemeyeceklerini anlatan öğrenciler, maddi durumları iyi olmadığı için özel okula da gitme imkanlarının bulunmadığını da belirtti. Zirve Eğitim Merkezleri Genel Müdürü Ömer Faruk Tekbaş da kurum olarak sadece Maltepe?de maddi durumu iyi olmayan 160 öğrenciye ücretsiz eğitim imkanı sunduklarını belirtti. Tekbaş, Maltepe Gülsuyunda terör, uyuşturucu gibi muhtemel kötü alışkanlıklara maruz kalabilecek birçok öğrenciyi zararlı ortamlardan uzaklaştırdıklarını söyleyerek, ?Yaptığımız şeylerin neresi yanlış? ? dedi. İnternet kafelerde saatlerce vakit harcayan çocuklarının aileler tarafından kendilerine teslim edildiğini belirten Tekbaş, ?Çocuklar burada birçok aktivite yapıyor. Ders çalışıyor, kitap okuyor, masa tenisi oynuyor, sinema günleri düzenliyoruz, bahar piknikleri yapıyoruz, bunları kapatmak ne kadar akıllıca?? ifadelerini kullandı.