CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun İstanbul Maltepe´de Ali Kılıç´ı aday göstermesi sonrasında Maltepe ilçe teşkilatı üyeleri dün saat 11.00´de Ankara´ya yürüyüş başlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun İstanbul Maltepe´de Ali Kılıç´ı aday göstermesi sonrasında parti içinde başlayan huzursuzluk giderek büyüyor. Kılıçdaroğlu´nun sağ kolu Akif Hamzaçebi´nin istifasının ardından görevi bırakan Maltepe ilçe teşkilatı üyeleri dün saat 11.00´de Maltepe´den Ankara´ya yürüyüş başlattı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da yürüyüşe katılan teşkilat üyeleriyle 40 dakika görüştü.
İlçe teşkilatının bu hamlesi akıllara CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun 2017´de Ankara´dan Maltepe´ye yaptığı yürüyüşü hatırlatırken, “tersine adalet yürüyüşü” olarak değerlendirildi.
CHP´de bu derece huzursuzluğa yol açan Ali Kılıç hakkındaki iddialar oldukça ciddi. Kamuoyuna yansıyan iddialara göre, Kılıç 2014´te CHP´den Maltepe belediye başkanı seçildikten sonra ailesinin mal varlığı hızla yükselişe geçti. Yine iddialar arasında, tapu kayıtlarına göre Mart 2014 ile Aralık 2018 tarihleri arasında Başkan Kılıç ile birinci derece yakınlarının milyonlarca TL değerinde arsa, konut, rezidans, işyeri ve otel satın alması da var.
Bu arada, Maltepe´dekine benzer bir krizin Kadıköy´de de olduğu öne sürülüyor. Parti tabanının, HDP yanlısı Tweet´ler atan Şerdil Dara Odabaşı´nın aday gösterilmesinden son derece rahatsız olduğu ve Kadıköy´den Ankara´ya yürüyüş hazırlığı yaptığı belirtiliyor.
TEKİN´DEN İMALI MESAJ
Öte yandan aday belirleme sürecine tepki gösteren isimlere CHP´li Gürsel Tekin´in de eklendi. Tekin sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Siyasette, sokakta çalışma yaparken, aday belirlerken, kampanya yürütürken en önemli unsur demokratik ilkelere uymak ve halkın sesine kulak vermektir. Süreçle ilgili değerlendirmemi pazartesi günü paylaşacağım” diyerek yaşananlardan rahatsız olduğunu dile getirdi.
Yürüyüş öncesi yapılan basın açıklamasında ise şu ifadeler dikkat çekti: Bugün Türkiye´nin bir bölgesinde halkı tehdit eden bir aşiret reisi adayımız olabiliyorsa, ailesinin servetini açıklayamayanlar aday yapılabiliyorsa bizim bunu kabul edebilmemiz mümkün değildir. İstanbul´un başarılı, namuslu belediye başkanları değiştirilirken, sıkıntılı olanların tekrar aday yapılması bizleri kuşkuya düşürmüştür. Belediye başkanlıkları; eş, dost, manevi oğul gibi altı boş lümpen davranışlarla belirlenemez.
