52. Uluslararası Antalya Film Festivalinde 3 ödül kazanan Rüzgarın Hatıraları, Maltepede yapılan muhteşem bir galayla seyirciyle buluştu. Filmin başrol oyuncusu Sofya Khandamirova, büyük ilgi gördü. Gala öncesi bir konuşma yapan y
Sonbahar isimli ilk uzun metrajlı filmiyle pek çok festivalden ödülle dönen, 52. Uluslararası Antalya Film Festivalinde En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Müzik ve Uluslararası Yarışma Kategorisinde İzleyici Ödülünü kazanan yönetmen Özcan Alperin, üçüncü uzun metrajlı filmi Rüzgarın Hatıraları, Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezinde yapılan galayla seyirciyle buluştu. Filmin galasına yönetmen Özcan Alper, yapımcı Soner Alper, başrol oyuncuları Menderes Samancılar ve Sofya Khandamirova katıldı. Galada sevilen oyuncu Meral Orhonsayın da bulunması dikkat çekti.
Maltepelilerin büyük ilgi gösterdiği galanın açılış konuşmasını yapan Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Canan Döner, Başkan Ali Kılıç adına filmde emeği geçenlere teşekkür ederken, çok değerli yönetmen ve oyuncuları Maltepede ağırlamanın onurunu yaşadıklarını ifade etti. Yönetmen Özcan Alper de, Türkiyede sinemaya desteğin bir devletin politikası olmadığını belirterek, Tek başına bu ülkede bir film kotarmak oldukça zor. Sinemaya destek son derece kısıtlı. Bu anlamda Maltepe Belediyesinin bu etkinliği aslında bir ilk. Umarım belediyenin bu çalışması, diğer belediyelere örnek olur. Kültür ve sanata yaptığı eşsiz katkılar için Başkan Ali Kılıça ve ekibine teşekkür ediyorum. Umarım filmimi çekerken yaşadığım ve duyduğumu hissiyatı sizler de hissedersiniz dedi.
Filmin oyuncularından Menderes Samancılar da, filmin başrol oyuncusu Sofya Khandamirovayı takdim ederken, Yaşanan çatışma ve savaşlar aramızdaki dostluğu asla etkileyemez. Biz halklarız ve bir aradayız. İşte bir Rus sanatçı ile çalışarak, evrensel sanata imza atıp sizlerin karşısına geliyoruz. Bu ne güzel bir duygu. Dil, din, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin, görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak birbirimizi kucaklarsak, işte bu film mesajını yerine getirmiş demektir diye konuştu.
Konuşmalar sonrası, çekimleri İstanbul, Artvin ve Batumda gerçekleştirilen, gazeteci, çevirmen ve ressam Aramın İkinci Dünya Savaşı döneminde, siyasi nedenlerle hayatını kurtarmak için İstanbuldan kaçışını konu alan filmin gösterimi yapıldı. Büyük bir ilgi ile izlenen gösterim sonrası başrol oyuncularıyla sahneye çıkan yönetmen Özcan Alper, şunları söyledi: Filmin sonunda iki yazı vardı. Birincisi boğulanların, kaybedilenlerin ve tüm mezarsızların hatıralarına ve ikincisi de yazdıkları ve çizdikleriyle bizlere ilham verenlerin anısına cümleleriydi. Bu ikinci cümleyle Nazım Hikmet, Sabahattin Ali gibi isimlere gönderme yaptık. Aslında ölüye bile saygı duymayı beceremeyen bir topluma dönüşürken, özgürlük ve demokrasinin ne denli önemli olduğunun altını çizdik. Aslında Aramın hikâyesini, son 6 aydır bizler yaşıyoruz. Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak istiyorsak, birbirimizin yüzüne bakarak, tartışarak insani bir şekilde geleceğimizi kurmalıyız. Bunu çocuklarımız için, başka türlü Türkiye için yapmalıyız.