Bu durumu düşünmek lazım.
Sözcüklerin değil duyguların hislerin bir yada benzer olması insanlar arasında gerçek bağların kurulmasına yardımcı oluyor.
Ama günümüzde sahteleşen ilişkiler insanların daha da yalnızlaşmasının ana sebebi.
Pek çok kişi kendini ne kadar ifade edebiliyor?
Ya da ne kadar doğru ifade edebiliyor?
Ne kadarı maskeyle, ne kadarı maskesiz.
Aslında gerçek samimiyet, gizlemeden, saklamadan önce kendini olduğun gibi kabul etmiş olup, o doğrultuda davranabilmek.
Yani aslında biraz da olduğun gibi ve hatta içinden geldiği gibi davranabilmek.
Gerçek özgürlüğün bu yoldan geçtiğini düşünüyorum, çekinmeden ben olabilme gücü aslında.
Tabiiki yalnızlık da günümüzün en büyük kronik sorunlarından biri halini aldı. Kalabalıklar içindeki yalnızlıklar en vahim olanı,
Ama kendi başına yalnızlığında mutlu musun peki?
Kendinle baş başa kaldığında, hayattan keyif alıyor musun?
Yalnızken mutlu olabiliyorsan bu gerçekten çok kıymetli bir durum.
Çünkü insanın kendi içerisinde başarabileceği en büyük mutluluk kendi başına mutlu olabilme gücüdür. Çünkü bu gerçek bir güçtür kendi kendine mutlu olabilmek, kendi kendin ile huzurlu olabilmek ve kendinle sevdiğin anların senin için bir anlamının olması gerçekten çok kıymetli ve çok değerli bir durumdur.
Ama bazen öyle sözler ve hikayeler duyuyorum ki, bakkala bile yalnız gidemeyenler, yalnızlıktan hiç hoşlanmayanlar, sinemaya tiyatroya yalnız gitmeyi sevmeyenler,
Acaba gerçekten kendi kendisiyle olmaktan kendisiyle vakit geçirmekten hoşlanmıyor olabilirler mi?
Oysa, en güzel zaman insanın kendine ayırdığı zaman olmalı. Kendi kendine vakit geçirebilmek kendin ile O gerçek ilişkiyi kurmayı başarmaktır,
Kendi samimiyetine göre insanları hayatını kalabalıkların içerisinde yalnız hissetmek yerine kendi enerjindeki insanlarla mutlu ve güzel zaman geçirmek o kadar da zor değil aslında.
Ama bunun yolu öncelikle kendinle geçirebileceğin güzel zamandan geçiyor.
Kendin ile zaman geçirebilmek için de içsel olarak bazı konuları çözebilmiş ve kendinle Barış, kendi başına da, kendinden hoşnut olman çok önemli.
Dolayısıyla öncelikle kendinle olan ilişkini bir noktaya getirirsen, diğer iliskilerde o doğrultuda değişim gösteriyor.
Ama bu da bir seçimden ibaret.
Hayatınızda yüzeysel ilişkileri mi tercih ediyorsunuz?
İnsanlarla olan iletişiminiz aslında içsel olarak kendinize olan iletişimi de ifade etmekte, o nedenle her birimiz birbirimizin aynası olduğumuza göre önce kendi ilişkimize bakıp ondan sonra da insanlarla olan ilişkimizi gözden geçirmek çok daha sağlıklı olacaktır.
Ve bu seçim tamamen size bağlı bir seçimdir. Sizler kalabalıklar içinde yalnız olmayı mı seçiyorsunuz yoksa önce kendi kendinize doğru iletişimi kurup ardından da doğru enerjideki insanlarla mutlu ve huzurlu olmayı mı seçiyorsunuz?
Hayat her konuda bize pek çok seçim sunmakta.
Bunları değerlendirmek tamamen bizim elimizde ya huzuru mutluluğu keyfi seçmek yada yalnızlığı ve huzursuzlugu seçmekte öyle, seçimlerimizin tamamından bizler sorumluyuz.
Hepinize hayatta güzel seçimler ve mutlu günler diliyorum
Sevgilerimle.
Doğa Gülay Cirban
Regresyon ve Bilinçaltı Danışmanı
