DOĞA GÜLAY CIRBAN


MEZARLIKTAKİ EN ZENGİN ADAM

Herkesin, hepimizin bir hikayesi var, bazen acılı olaylar bazense güzel anlar ve anılar biriktiriyoruz. Hayat da böyle bir şey zaten. İyiden ve kötüden oluşan, tabiîki ruhsal anlamda iyi ve kötü tanımı olmasa da bu genel bir tabir sadece. İyiler olmadan


İyilerden ve kötülerden konu açılmışken, az önce gözüm başlığa yöneldi ve neredeyse ana konudan 
sapacağımı düşündüm. Ana konumuz şu ki, değer kattıklarınız, anılarınız, yaşama ve kendinize 
verdiğiniz değer hangi noktadaki, kendiniz ile beraber neler götürebileceksiniz?
Tabii ki yaşamın bir sonlanma zamanı var, değil mi?
Bu herkes için geçerli. Ve tabiî ki herkes isim bırakmak, hatırlanmak, tarihte bir yerlerde ben de var 
oldum demeyi gerçekten çok istiyor, buna da eminim. Yoksa bir ben geldim ve geçtim demekte acı 
verici ve hüzün kalbimizde yer ediyor düşününce.
Ama aslında asıl var olan, kendine ve yakın çevrene kattıkların, onlardan aldıkların, onlara verdiklerin, 
dolayısıyla kendi hayatına yaptığın yatırımlar oluyor. Kendi hayatına yatırım yapma gerçeği pek çok 
kişi için o kadar zor ve hayata geçirilmesi zorlayıcı ki. İnsan doğduğu topluma, doğduğu eve ve 
doğduğu ata bilgisine göre şekillenen bir varlık. Ve öz ben denen alan, o kadar temiz ve kendi, saf 
kişilik ki, işte ona ulaşmak ne kadar güzel, bu kadar çok faktör ile çevrelenmiş insan oğlu için de öz 
farkındalık ile kendine alabileceği güzellikleri yeşertmek çok da kolay olmayabilir.
Asıl olan, geriye bırakacağın isim değil, kaldı ki o ismi bırakmak için zaten kendinden vazgeçmiş insan 
olmakta kolay değil. Einstein´ı düşünün, Einstein´ın kendi içinde bir dünyası vardı öyle değil mi? Kolay 
mı oldu o ismi bırakmak? Kendi sürecinde var oluşu planı izin verdi ve o özelliklerle çevresine ışık 
oldu, bizlerin var oluş planında bu özellikler olmayabilir ki zaten çok az kişinin vardır bu var oluş 
planı…
Peki, zenginlikten bahsedecek olursak? İşte bu başlığa en uygun olan açılımlardan biri de olabilir. Mal 
varlığı ve gücü mezara taşıyabilmek mümkün mü? Pek çok insan vardır ki, mal varlığı olduğu halde 
kullanmaz ve sadece onu çoğaltmaya çalışır, tabiî ki bu durumda ayrı bir keyif verebilir, buna 
söyleyecek bir şey yok ama burada kendine bıraktığın ne olabilirdi acaba?
Kendine yapacağın yatırımın ne olurdu? Kendini nasıl görmek ister ve neyi değiştirmek, neyi 
geliştirmek isterdin? Yaşamak istediğin, hayallerin neler olurdu? O hayallerin ne kadarını yaşamına 
almış olurdun, eğer şansın olsaydı.
Ne kadar çok soru var, hayatın içinde sadece yaşamak, bazen yaşam mücadelesine girip, o uğraşının 
içinde olmak ne kadar kolay. Hele de günümüz şartları bu kadar zorlaşmışken, acaba burada neyi 
görmek, kendimizde neyi görmek ve yaşamımızı değiştirmeye gerek olup olmadığını, hangi alanlarda 
değişim olmalı sorusunun cevabına göz atmanın gerekli olup olmadığını düşünmek gerekiyor.
Bir yerden başlamalı, başlamak cesaret ve güçtür hayatta, önemli olan yaşamın akışı içinde farkındalık 
ile bir noktada düşünüp, eksikleri, fazlalıkları, değişmesi gerekenleri fark edip, şöyle bir göz
 
atabilmektir. Bedeni bıraktığınızda yani ölümü tattığımızda pek çok pişmanlık fayda etmeyebilir. Tabii
ki yaşlılık anına gelmeden bir göz atılası durumlardır bunlar. Çünkü hayat katman katman, her katman 
da değişen ve olgunlaşan insan, 20 yaşında bunları düşünemez ama 40 yaşına geldiğinde artık takkeyi 
önüne koyup ta şöyle bir geçmişe, ben ne yaptım, ben ne yapıyorum , ben nereye gidiyorum diye 
sorgulamakta fayda var. Hele ki bu yazıyı okuyorsanız, sorgulama zamanı çoktan gelmiş demektir. 
Çünkü mezara giden, mal, mülk eşya değil, Mısırlılar hizmetçilerine kadar öldürüp, öte alemde bana 
hizmet etsinler diye mezarına koyarmış, bu da şımarıklığın ve bencilliğin ayrı bir durumu da olsa, işe 
yaramadığı ve insan varlığının sadece bıraktığı Ben ile, güzel yaşanmışlıklar ve güzel duyguları ile 
taşıyacağı kesin. 
Kendimize bırakacağımız değerlerimiz, bizi biz yapan ve hayat yolculuğumuzda bizi değerli kılan 
güçlerdir, iyi insan olmak, evet ama kendimizi aşan, her geçen gün kendimizi hem iyiye yönlendiren 
hem de hayattan o doğrultuda keyif alan insan olmak, yaşamın tadını çıkartmamıza ve yaşam 
amacımızı diri tutmamıza yardımcı olur. Böylece yanınızda götürecekleriniz sadece size ait olur, 
tamamen sizin bir parçanız olur.
Sevgiyle,
 
 
 
 
Doğa Gülay Cirban
Sosyolog
Aile ve İlişki Danışmanı
Regresyon Uzmanı
Bilinçaltı Arınma Danışmanı
Enerji Terapisti
Eğitmen
 
 

Cari denge Nisan ayında 7 milyar 864 milyon dolar açık verdi

Kira artış oranı açıklandı!

İSTANBUL HURDA ARAÇ MEZARLIĞI OLDU

YILIN İLK ENFLASYON RAKAMI AÇIKLANDI

MOTORİNE İNDİRİM GELİYOR

2025 MTV ZAM ORANLARI BELLİ OLDU

İSTANBUL HAVALİMANI AVRUPA BİRİNCİSİ

55 İLİN İHRACAATI ARTTI

TÜRKİYE İHRACATTA G20 ÜLKELERİ ARASINDA LİDER OLDU

TEMMUZ AYINDA KONUT SATIŞLARINDA ARTIŞ

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2