Yüce rabbimin yardımı ile kasırga dindi yerini ılık bir rüzgâra bıraktı. Hem de milletin kendini ve gücünü fark etmesine, kendini keşfetmesine de vesile olan bir rüzgâr. Bu rüzgârın kalıcı bir ruha dönüştürülmesi bu yüzden çok önemli. Yenikapı ile birlikte aynı anda 80 ilde birden yaşanan o beraberlik ruhunu millet olarak, devlet olarak, siyaset olarak ne pahasına olursa olsun, yaşatmak zorundayız. Bulunduğumuz coğrafya ve içerisinde bulunduğumuz koşullar bu gerçekleri herkesin görmesini zorunlu kılıyor. Zira hepimiz aynı gemideyiz. 15 Temmuz kalleş girişimi sonucu eşi görülmemiş bir destan yazan bu asil milletin kendini keşfetmesi ile yakaladığı bu ruhtan dediğim gibi, eğer kalıcı bir ruh üretemezsek, bir süre sonra rüzgârın söneceğini, her şeyi kaybedeceğimizi bilelim.
Darbe sonrası yaraları sarmaya, ve devletin önemli kurumları başta Silahlı kuvvetler ve istihbarat olmak üzere yeniden yapılandırmaya çalışan hükümet, toplumun neredeyse tamamının desteğini arkasına alarak, KHK´larla sonuca gitmeye çalışıyor. Bu kapsamda yüz binlerce kamuda çalışan FETÖ mensuplarını da temizlemeye çalışıyor. Sonuç istenildiği gibi olmazsa bile, kurunun yanında yaşın da yandığı bu sürece rağmen, hükümet halkın büyük desteğini arkasına almış. Tam da bu noktada, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk´ün televizyon programlarında ve özel toplantılarda dile getirdikleri, sanırım benim gibi toplumun büyük kısmında bir şok etkisi yapmıştır. Zira 15 Temmuz akşamı sahip çıktığı ve uğruna tankların altına yattığı, kurşunlara göğsünü açarak ölüme meydan okuyan bu asil ve kahraman halka bomba yağdıranlara yönelik yapılan soruşturmalar birilerinin engel olmaya çalışması, heleki bu kişilerin de iktidardaki siyasilerden olması kabul edilebilir bir şey değildir. İster AK Parti ister diğer partilerden olsun, ister kamu da ister özelde olsun, FETÖ ile ilgili soruşturmalara kim engel oluyor ise bunun hesabını hem halka hem de kanunlar önünde vermelidir.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, FETÖ ile mücadelede bazı engellemelerin olduğunu söylerek, adeta isyan bayrağı açıyor. İşin ucu nereye ve kime dayanıyorsa dayansın, örtülü olarak FETÖ mensuplarını korumaya çalışanları açıklayacağını söyleyerek, vatan hainlerini savunanları da deşifre edeceğini söylüyor. Ben de buradan sayın Külünk´e sesleniyorum . Sivas, Balıkesir, Ordu, Urfa, Malatya, Antalya,Kayseri, Hatay, Van, Tokat başta olmak üzere soruşturmalara müdahale edildiğini televizyon programında söyledin. Ve tüm siyasetçilere de soruşturmalar üzerinden elinizi çekin ikazında bulundunuz. Çeşitli gerekçelerle soruşturma yürüten savcıya, veya emniyet müdürlerinin işlerini yapmalarına engel olunduğunu ve adaletin tecelli etmesine engellendiğini söylüyorsunuz. Sayın Külünk tanıdığım kadarı ile her zaman hakkın yanında yer almış ve lafı eğmeden bükmeden doğrudan söyleyen bir kişiliğiniz var. Madem öyle olduğunu ve mensubu bulunduğunuz parti dahil, birileri bu işe engel olmaya kalkışıyorsa, lütfen bunları zaman kaybetmedin söyleyin, millet olarak her zaman sizin yanınızda olacağız.
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan´da aynı şeyi söylemedi mi. Toplumun her kesiminden insanların bulundukları il veya ilçelerde, kim soruşturmalara engel oluyor ise, kim FETÖ ile bağlantısı varsa mutlaka haberin demişti. Sayın Külünk, siz bildiklerinizi lütfen ilgili yerlerle de ve halkla da paylaşın. Siz üzerinize düşeni yapın, bu halk kendisine düşeni her zaman yaptı bundan sonra da yapacaktır.
