Çalışma alanlarını Demokrasi, Sosyal Politika, Dış Politika olarak belirten bu oluşum ilk raporunu eğitim üzerine Nitelikli, Eşit ve Adil Bir Eğitim Sistemi başlığı ile 126 sayfa olarak yayınladı.
Reform Enstitüsünün web sitesi ve bültenleri incelendiğinde demokrasi, adalet ve eşitlik kavramlarını kullanarak , çok göze batmadan, araştırma ve müzakere temelli bir yaklaşımda oldukları izlenimi vererek ve raporlarının istatistiki verilerini ve bazı başlıklarını doğru argümanlardan oluşturarak ince bir toplum mühendisliği, dejenerasyon ve sessiz bir istila peşinde oldukları anlaşılıyor. Kullandıkları toplumsal cinsiyet, evrensel değerlerin öğretilmesi, ekonomi büyüyor ama kalkınma yok gibi cümlelerin de emekli CIA ajanı Soros´un arkasında olduğu kurumların ortak cümleleri ve amentüsü olduğunu biliyoruz. Yani Kavala´nın hapse girmesi ile beraber Soros Reform Enstitüsü ileTürkiye´de boy göstermeye başladı.
Bizim neden bunu dernek gündemine getirme gereği duyduğumuza gelince, konu doğrudan gençliğimizi ve gençliğin eğitimini hedef aldığı için ve Türkiye´nin 2020 yılında Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ın 'Ülkemizin geçmişten bugüne eğitim öğretim sistemi çocuklarımıza maddi bilgi yükleme üzerine kuruludur. Eğitim kısmı ihmal edilmiştir. Medyanın etkisiyle geleneksel eğitim öğretimin gücü azalırken yenisi konulamamıştır. Zihinler popüler kültür ve sapkın hezeyanlarla doldurulmuştur. Önceliğimiz aileden başlayarak çocuklarımızı hakkıyla yetiştirmektir. Bu topyekun eğitim-öğretim reformu gerektirir Türkiye´nin 2053 vizyonunun ana fikrini bu vizyon oluşturmalıdır..' cümleleriyle hayata geçirme hedefine yöneldiği erdemli nesiller yetiştirmek üzerine şekillenecek bir eğitim reformu yapmasına engel olmaktır.
Bizim eğitim reformumuzun hedefleri zihinleri sapkın hezeyanlardan kurtarmak, manevi değerleri güçlendirmek, aileyi güçlü kılmak iken Reform Enstitüsü raporunda milli ve manevi değerler yerine evrensel değerlere uygun eğitimi önceliyor, ders kitaplarımızın farklılıkları dışlayıcı, endokrine edici ve cinsiyetçi olduğu algısı oluşturuyor, ders kitaplarında milli kimliği anlatan ifadelerden Türk tarihinin ve medeniyetinin dünya medeniyetine katkılarının anlatılmasından duyulan rahatsızlık açıkça ifade ediliyor, yaratılıştan gelen cinsiyet reddedilerek toplumsal cinsiyet vurgusu yapılıyor yine raporda özellikle ders kitaplarımızda kadının çoğunlukla anne rolü ile yer aldığı, aile içinde değilse saygın olmayacağı mesajı bulunduğu iddia edilerek. Kadının annelik rolü değersizleştirilerek ailedeki gücü de ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Raporda dikkat çeken bir diğer husus eğitimin merkeziyetçiliğinden yakınması. Müfredat, ders kitapları, öğretmen atama, bütçe belirleme gibi konuların doğrudan bakanlık tarafından yürütüldüğü yerelleşmesi gereğine vurgu yaparak adeta eğitimde yerel özerklik ve özelleşme hedefi çiziliyor.
Erdemli Gençlik Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği olarak Reform Enstitüsünün demokrasi, , eşitlik, kapsayıcılık kelimeleri arkasına gizlenen eğitim üzerinden gelecek nesillerimizi evrensel değerler adı altında kimliksizleştirme, dinsizleştirme, toplumsal cinsiyet adı altında cinsiyetsizleştirme, genç kızlarımızı özgürleştirme ve cinsiyet eşitliği adı altında aileden koparma ve anneliği ikinci plana itme planlarının karşısında olduğumuzu ifade ederiz. Hedefimizin gençliğimizin milli ve manevi değerleriyle, köklü tarihinden gelen güçle, tolumun temeli olan aile içinde kendi kültürünü de evrensel değerleri de bilen ve çağın teknolojilerine hakim erdemli nesiller olarak yetiştirmek devletimizin Türkiye´yi 2053 hedeflerine taşıyacak Eğitim Reformu plan ve çalışmalarına destek vermek olduğunu tüm kamuoyuna ilan eder, reform kelimesini özellikle kullanıp dejenere ederek gerçek anlamda bir eğitim reformu yapılmasına engel olmak niyetinde olan her türlü oluşumla da fikri platformda ve bir sivil toplum kuruluşu olarak mücadele edeceğimizi beyan ederiz.
