Tarih: 13.12.2013 00:31

Dr. Yasemin Karaer Er iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda bilinmeyenleri anlattı

Facebook Twitter Linked-in

İş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinmeyenleri işin uzmanı Dr. Yasemin Karaer Er ile konuştuk. 2012 yılında müstakil bir kanun ile ele alınan iş sağlığı ve güvenliği tüm iş kollarını ilgilendiriyor. İşte sizin için sorduklarımız ve cevapları: SORU - 1 : İş sağlığı ve güvenliği alanında ülkemizde son yıllarda birtakım yasal değişiklikler yapılmıştır; bunlardan bahseder misiniz ? CEVAP - 1 : 30 Haziran 2012 tarihinde İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU yayımlanmış ve bu kanun ile, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği ilk kez müstakil bir Kanun?da ele alınmıştır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayımlanmadan önce, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını oluşturan tüm yönetmeliklerin dayanağı 4857 sayılı İş Kanunu idi. 4857 sayılı İş Kanunu?nun kapsamı ise, işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerle sınırlı kalmaktadır.Biliyorsunuz ki ülkemizdeki çalışanlar sadece İş Kanunu kapsamında çalışan işçiler ile sınırlı değildir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu?nun yayımlanması ile birlikte tüm çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kapsamına alınmıştır. Buna bir örnek vermek gerekirse, bu Kanun yayımlanmadan önce çalışan bir kişi İŞÇİ statüsünde çalışıyor ise, yaptığı iş nedeniyle başına gelen herhangi bir kaza iş kazası olarak kabul edilirken; o kişi devlet memuru statüsünde çalışıyor ise yaptığı iş nedeniyle başına gelen herhangi bir kaza iş kazası olarak kabul edilmemekte idi. Ya da bir işçinin yaptığı iş dolayısıyla sağlığında meydana gelen herhangi bir hastalık meslek hastalığı olarak kabul edilirken, devlet memurunun yaptığı iş dolayısıyla sağlığında meydana gelen herhangi bir hastalık meslek hastalığı olarak kabul edilmemekte idi. Özetle belirtmek gerekir ki, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile; KAMU-ÖZEL ayırımı iş sağlığı ve güvenliği alanında kalkmıştır. KAMU?da da iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması zorunluluğu getirilmiştir.   SORU - 2 : Bu yasal değişikliklere niçin ihtiyaç duyulmuştur ? Cevap ? 2 : Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma, çalışanların tümü için en temel insan haklarından biridir. Nitekim işyerlerinde sağlıklı ve güvenli ortamların oluşturulmasını amaçlayan iş sağlığı ve güvenliği olgusunun öncelikli ve önemli bir konu olduğu; ?Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi?, ?Avrupa Sosyal Şartı?, ?Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Antlaşması? gibi birçok evrensel belgede öteden beri vurgulanmaktadır. Ayrıca söz konusu belgelerin birçoğu, bu gibi anlaşmalara taraf olan devletlerin; çalışanlarının adil ve uygun çalışma koşullarına sahip olduğu ve bu koşulların özellikle iş sağlığı ve güvenliği gereklerini karşılıyor olduğu hususunu tanıdığı hükmünü içermektedir. Ülkemizde de Anayasanın 49 uncu ve 56 ncı maddelerinde konu ile ilgili hükümler yer almakta; devletin, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek ve çalışma hayatını geliştirmek amacıyla çalışanları korumak ve çalışmayı desteklemenin yanı sıra herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak üzere gerekli tedbirleri alacağı hükmü bulunmaktadır. Anayasamızda bu maddelerin yer alması çalışma hayatına atılan insanımızın sağlığı ve güvenliğine verilen değeri göstermektedir. Ülkemiz; Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) ?İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 sayılı Sözleşme?sini 5038 sayılı Kanunla ve ?İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin 161 sayılı Sözleşme?sini ise 5039 sayılı Kanunla onaylamıştır. Onaylanan bu sözleşmelerde, çalışma hayatına ilişkin milli mevzuatımızda yer alan hükümlerden daha kapsamlı olarak; sözleşmelerin kamu hizmetleri de dahil bütün ekonomik faaliyet kollarına uygulanacağı, çalışanlar teriminin istihdam edilen bütün kişileri kapsaması, işyerlerinde sağlığa zararlı risklerin tanımlanması ve değerlendirilmesi zorunluluğu gibi bir çok husus mevcut mevzuatımızın güncellenmesini gerektirmiştir. Diğer yandan Avrupa Birliği üyelik sürecinde ulusal taahhütlerimiz doğrultusunda yürüttüğümüz Avrupa Birliği müktesebatının uyumlaştırılması çalışmaları da ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği konusunda daha kapsamlı bir yasanın hazırlanmasını zorunlu kılmıştır. Bütün bu nedenlere ilişkin olarak ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği koşullarını düzenleyen müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu; 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu; bu alanda Avrupa Birliğinin 1989 yılında kabul ettiği 89/391/EEC sayılı çerçeve Direktifi ile; gerek kapsam (tüm çalışanları içerecek şekilde) ve istisnalar gerekse sürekli iyileştirme ve önleyici yaklaşımın benimsenmesi anlamında uyumludur. Yukarıda da açıklandığı gibi 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayımlanmadan önce, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümler 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı ile sınırlı olup çalışanların tümünü ve tüm ekonomik faaliyet kollarını kapsamamaktaydı.     SORU ? 3 : Ülkemizin, iş sağlığı ve güvenliği alanında Dünyadaki durumu nasıldır ? CEVAP ? 3 : Bilindiği üzere bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli unsurlardan biri İş Sağlığı ve Güvenliği verileridir.İş sağlığı ve Güvenliği verileri ise temelde iş kazası ve meslek hastalıkları oranlarıyla değerlendirilmekte olup; iş kazası oranı ne kadar düşük, meslek hastalıkları tespit oranları ise ne kadar yüksek ise o ülke İş Sağlığı ve Güvenliği alanında o oranda gelişmiş olarak kabul edilmektedir. Türkiye?nin iş kazası ve meslek hastalıkları tespit oranlarına baktığımızda ise ölümlü iş kazalarında dünyada üçüncü, meslek hastalıkları tespitinde ise neredeyse son sıralarda yer almaktadır. Dünyadaki yerimizin bu verilerler nerelerde olduğu çok açıktır.   SORU - 4 : Şirketlerinizin iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyetleri ne zaman başlamış ve günümüze kadar nasıl bir süreçten geçmiştir ? CEVAP ? 4 : ZİRVE ve UZMAN GRUP şirketler grubu olarak şirketlerimizin, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetleri aslen 15 yıl önce başlamıştır.Daha önce Sağlık Bakanlığı?na bağlı olarak yürüttüğümüz iş sağlığı faaliyetleri, 15 Ağustos 2009 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı?nın çıkarmış olduğu yönetmelikle iş sağlığı ve güvenliği faaliyetleri olarak ruhsatlandırılmıştır. Bursa merkezli kurulan şirketlerimiz bu süreçte İstanbul?da da şubeler açarak iş sağlığı ve güvenliği alanında faaliyetlerini devam ettirmiştir. Bursa merkezde iki adet Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimimiz, İşyeri Hekimliği ve İş güvenliği Uzmanlığı Eğitim Kurumumuz, Yangın Eğitim Merkezimiz, İlkyardım Eğitim Merkezimiz ve 5 adet tam donanımlı Mobil Sağlık Araçlarımızla hizmet verirken; İstanbul?da Ataşehir?de iki adet Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimimiz,bir adet İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Kurumumuz, Yangın Eğitim Merkezimiz, İlkyardım Eğitim Merkezimiz ve İş Hijyen Laboratuvarımız ( Ortam Ölçüm Laboratuvarlarımız ); Mecidiyeköy ve Şirinevler?de yine İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Kurumlarımız ve 7 adet tam donanımlı Mobil Sağlık Araçlarımızla hizmetlerimizi vermekteyiz.       SORU - 5 : Şirketlerinizin iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışmaları nelerdir ? CEVAP ? 5 : İş sağlığı ve güvenliği ruhsatlandırıldığımız hizmetlerimiz;   SORU - 6 : İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesinde işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hemşiresi gibi iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin eğitimleri önemli yer tutmaktadır. Şirketlerinizin eğitim faaliyetlerinden bahseder misiniz ? CEVAP ? 6 : ZİRVE ve UZMAN GRUP şirketler grubu olarak , Bursa merkez, İstanbul Bostancı, Mecidiyeköy ve Şirinevler?de olmak üzere toplamda 4 adet İşyeri hekimliği ve İş güvenliği uzmanlığı Eğitim Kurumumuz ile bu alanda Türkiye?de en büyük kuruluş olarak hizmet vermekteyiz. Eğitim Kurumlarız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri olarak nitelendirdiğimiz İşyeri hekimi, İş güvenliği uzmanlığı ve İşyeri hemşiresi sertifikasyon eğitimleri vermektedir. Eğitimci kadromuzda üniversitelerdeki akademisyenlerden, iş müfettişlerine ve sahada yıllarca bu alanda çalışmış işyeri hekimleri ve ( A ) sınıfı iş güvenliği uzmanlarından oluşan 150?nin üzerinde Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş değerli eğitimcilerimiz bulunmaktadır. SORU - 7 : Şirketlerinizin faaliyet konularının içinde önemli bir yeri olan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi faaliyetlerinden bahseder misiniz ? CEVAP ? 7 : Bursa ve İstanbul?da bulunan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerimiz ile, Türkiye?de 500?ün üzerinde kurumsal firmanın işyeri hekimliği, iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hemşireliği hizmetlerini yürütmekteyiz. Ayrıca biliyorsunuz ki, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde hiçbir çalışanın işe uygunluğuna dair sağlık raporu almadan işe başlatılması yasaklanmıştır.Bu kapsamda çalışanların işe uygunluklarına dair doktor muayeneleri ve gerekli olan akciğer filmlerini ile solunum fonksiyon testleri, işitme testleri ve kan testlerini yapmaktayız. SORU - 8 : İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu işverenlere birtakım yükümlülükler getirmiştir; bu yükümlülüklerden bahseder misiniz ? CEVAP ? 8 : 6331 sayılı ?? İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU ?? tüm işverenlere iş sağlığı ve güvenliği kapsamında çok sayıda yükümlülük ve uyulmaması durumunda da ağır para cezaları getirmiştir. Çalışan sayısına ( 50?nin altı veya üstü ) ,faaliyet kollarına ( sanayi, ticaret, tarım v.b. ) ve tehlike sınıfına ( az tehlikeli, tehlikeli veya çok tehlikeli ) bakılmaksızın tüm işverenler mevcut uygulamadan sorumlu tutulmuştur. Bu yükümlülükler ; İş güvenliği uzmanını çalıştırmama durumunda 5.390 TL./Her ay ( Aykırılığın devamı halinde ) idari para cezası uygulanır denilmektedir. İşyeri hekimi çalıştırmama durumunda 5.390 TL./Her ay ( Aykırılığın devamı halinde ) idari para cezası uygulanır denilmektedir. İşyeri hemşiresi çalıştırmama durumunda 2.690 TL. / Her ay ( Aykırılığın devamı halinde ) idari para cezası uygulanır denilmektedir.     Risk değerlendirmesi yapmamak ve yaptırmamak durumunda 3.234 TL. ve Risk değerlendirmesi yapmamaya veya yaptırmamaya devam etmek durumunda ise 4.851 TL./ Her ay ( Aykırılığın devamı halinde ) idari para cezası uygulanır denilmektedir. Çalışanlara sağlık muayenesi yaptırmamak durumunda 1.078 TL. / Her çalışan için idari para cezası uygulanır denilmektedir. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar için yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu almamak durumunda 1.078 TL. / Her çalışan için idari para cezası uygulanır denilmektedir. Acil Durum Planlarının hazırlanmaması durumunda 1.078 TL. / Her ay ( aykırılığın devamı halinde ) idari para cezası uygulanır denilmektedir. Çalışanlara eğitim verme yükümlülüğüne uymama durumunda 1.078 TL./ Her çalışan için idari para cezası uygulanır denilmektedir. SORU - 9 : İşverenlere ilgili Kanunu?nun uygulanma sürecinde ne gibi önerileriniz olur ? CEVAP ? 9 : İşverenlere önerimiz, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının çok hızlı değiştiği bu dönemde işletmelerinin geleceği için, bu konuda profesyonel bir kadroyla çalışmalarıdır. Unutmamalıdırlar ki , iş sağlığı ve güvenliği, işinizin de sağlığı ve güvenliğidir! SORU - 10 : Ülkemizin iş sağlığı ve güvenliği alanında geleceğini nasıl görüyorsunuz ? CEVAP ? 10 : Öncelikle iş sağlığı ve güvenliği bir kültür yaklaşımıdır ve ülkemiz bir çok Avrupa ülkesinin tamamlamış olduğu sürece daha yeni adım atmıştır. İş sağlığı ve güvenliğinin üç ana bileşeni olan devlet, işveren ve çalışanın üzerine bu alanda bir çok yükümlülük düşmekte olup, akılcı politikalar ve de kararlı bir tutumla bir çok şeyin aşılacağını düşünmekteyiz.

Dr. YASEMİN KARAER ER




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —