Tarih: 22.02.2014 21:11

MİT Kanunu İçişleri Komisyonunda ele alınıyor

Facebook Twitter Linked-in

 
TBMM İçişleri Komisyonu`nda, Milli İstihbarat Kanunu`nda (MİT) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi`nin görüşmelerine başlandı.
 
TBMM İçişleri Komisyonu`nda, Milli İstihbarat Kanunu`nda (MİT) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi`nin görüşmelerine başlandı.
İçişleri Komisyonu, AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy başkanlığında toplandı.
Toplantıda, AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin ile Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu`nun Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Kanunu`nda (MİT) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ele alınıyor.
Toplantı, usul üzerine tartışmalarla başladı.
CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, teklifin temel hak ve özgürlükleri de ilgilendirdiği için Anayasa Komisyonu`nda görüşülmesi gerektiğini savundu.
Serindağ, teklifin önemli husus içerdiğini, daha ayrıntılı ele alınması için alt komisyonda görüşülmesinin önemli olduğunu belirtti.
MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, teklifin, havale edildiği komisyonların teklifi değerlendirmek için vaktinin olmadığını söyledi.
'Anayasa`ya aykırılığı aleni olan düzenlemenin Meclis`te yeterince müzakere edilmeden gündeme gelmesi doğru değil' diyen Türkoğlu, komisyonun çalışmalarına ara vererek, diğer komisyonun düşüncelerinin de bu komisyona getirilmesi gerektiğini söyledi.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, 'Temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren maddeleri var ve bunlar diğer ilgili komisyonlar da görüşülmeliydi. İçişlerini Komisyonu`nu aşan bir teklif.
 
Türkiye`de rejimi değiştirecek bir teklifle karşı karşıyayız. Başta Anayasa Komisyonu olmak üzere ilgili komisyonlarda görüşülmeli ve bu komisyonların raporları alınmalı. Alt komisyona havale edilmesi, Anayasa`ya aykırılıklar da tespit edilerek bunların ayıklanması gerekiyor' dedi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, teklifin Anayasaya aykırılıklar içerdiğini savundu.
Bal, teklifin Anayasa Komisyonu`nda görüşülmesi için bir çağrı imzaya açacaklarını, muhalefetten buna destek olmasını istedi.
Komisyon Başkanı Ersoy, Anayasa Komisyonu`nda bu teklifin görüşülüp görüşülmemesine TBMM Başkanlığı`nın karar verdiğini belirterek, 'Anayasa Komisyonu herhangi şekilde toplanır, Meclis Başkanlığı`ndan bildirim yapılırsa, elbette bunun gereğini yapacağız' dedi.
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, 'Baas rejimine giden bir yasa teklifini görüşüyoruz ve siz `kısa keselim çabuk olalım` diyorsunuz. Bu teklif önce Anayasa Komisyonu`nda görüşülmeli. Teklif geri çekilmeli, olgunlaştırılmalı' diye konuştu.
Bazı AK Partili`ler, görüntü alınmasının ardından kamera ve foto muhabirlerinin salondan çıkarılmasını talep edince tartışma yaşandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, 'Kameralar görüntülerini alır, kameralar dışarı davet edilir. Başıma geliyor ve notumu çekiyor' diyerek kameraların dışarı çıkarılmasını istedi.
Tüzüğe, yasalara aykırı bir durum olmadığını belirten Ünal, 'Buradan kemaraların önünde mesaj veriyorsunuz, muhaberat devletinden tutun da faşizme kadar...' diye konuştu.
Ünal`ın bu sözlerine muhalefet milletvekilleri itiraz etti ve Ünal`ın da usul üzerine konuşmadığını belirterek, Başkan`a kendilerine yapıldığı gibi neden müdahale edilmediğini sordu.
MHP`li Türkoğlu, 'MİT her yeri izliyor rahatsız olmuyorsunuz kameralar önümdeki notu çekiyor diye rahatsız oluyorsunuz' ifadesini kullandı.
MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, 'Bizim de önümüzde notlar var biz neden rahatsız olmuyoruz' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, diğer ilgili komisyonların raporlarını görmek istediklerini belirterek, aksi takdirde bu teklifin gayrimeşru olacağını savundu.
Altay, 'Bu teklifi buraya aceleyle indirmenizin bir maksadı olmalı. Bu maksatla ilgili kuşkularımız var. Bazı AK Parti`lilerle teklifin törpülenmesiyle ilgili görüş alışverişinde bulunuyoruz. Demek ki ortada bir sakatlık var' ifadelerini kullandı.
Altay, MHP`li Bal`ın, Anayasa Komisyonu`nun toplantıya çağrılmasıyla ilgili tekliflerini destekleyeceklerini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MİT teklifiyle ilgili, 'Bugün yürüttüğümüz bu yasa teklifi, 1984 yılında yürürlüğe giren 2937 sayılı yasada hemen her konuda istihbarat toplamaktan sorumlu olan MİT`in görev alanlarını daraltarak daha belirgin hale getirmeyi, dış güvenlik, milli savunma, terörle mücadele, istihbarat karşı koyma ve siber suçlarla mücadele konularındaki faaliyetleri olgunlaştırmayı hedeflemektedir' dedi.
MİT Kanunu`nda değişiklik öngören kanun teklifinin TBMM İçişleri Komisyonu`ndaki görüşmeleri devam ediyor.
Teklifin sahibi AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, teklif hakkında komisyona bilgi vererek, 1984 yılında yürürlüğe giren MİT kanunun günün ihtiyaçlarını karşılayamadığını, diğer mevzuatlardaki değişikliklerin gerisinde kaldığını, teklifin bu olumsuzlukları gidermek için hazırlandığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da yaptığı konuşmada, MİT Kanunu`nun 1984 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, aradan geçen sürede dünyada ve Türkiye`de çok önemli değişimler olduğuna işaret etti.
 
Yasanın yürürlüğe girdiği dönemde Türkiye`de istihbarat faaliyetinde bulunan tek kurumun MİT olduğuna, ancak zaman içinde emniyet ve jandarma bünyesindeki birimler ile MASAK`ın istihbarat topladığına dikkati çekti.
Atalay, şöyle devam etti:
'Bugün yürüttüğümüz bu yasa teklifi, 1984 yılında yürürlüğe giren 2937 sayılı yasada hemen her konuda istihbarat toplamaktan sorumlu olan MİT`in görev alanlarını daraltarak daha belirgin hale getirmeyi, dış güvenlik, milli savunma, terörle mücadele, istihbarat karşı koyma ve siber suçlarla mücadele konularındaki faaliyetleri olgunlaştırmayı hedeflemektedir. kurulduğu zaman en geniş, hiçbir sınırı yok, bütün istihbarat ile ilgili görevler bu teşkilata verilmiş. Ama hepimiz de biliyoruz.
 
MİT bugüne kadar daha çok iç güvenlikle, iç istihbaratla meşgul olmuş. Biz bugün MİT`e esas yeni bir çerçeve, ama inşallah tamamı kanunun üzerinde de çalışılıyor. İleri bir zamanda baştan sona bunun yenilenmesi üzerinde de çalışılıyor.'
Dünya genelinde istihbarat faaliyetinin insan istihbaratı ve teknik istihbarat olmak üzere iki alanda yapıldığını aktaran Atalay, MİT`in Güvenlik Soruşturması Kanunu ile kendisine verilen görev doğrultusunda kamu kurum ve kuruluşlarında gizli bilgiye erişecek şahıslarla ilgili gelen talepler çerçevesinde her yıl yaklaşık 250 bin kişinin arşiv araştırması ve güvenlik tahkikatını yaptığını söyledi.

MİT`in faaliyetlerinin çoğunda karşı casusluk ve dış istihbarata yönelmekte olduğunu belirten Atalay, '1984 yılında çıkan yasa ile MİT`e her alanda geniş yetkiler verilmiş, uygulamaları gizli yönetmeliklerle devam ettirilmiştir.

Şu anda o yönetmeliklerle burada konuşacağımızın ötesinde en geniş yetki var. Gelinen noktada biz bu yasa ile daha şeffaf bir kurum ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. ve istiyoruz ki bu TBMM`de görüşülsün, Meclis`imiz de bunu bilsin, basınımız da bilsin, milletimiz de bilsin. Yapı da şeffaf olsun'
Atalay, dünyada istihbarat teşkilatlarının yapısına bakıldığında, yetkilerini MİT`e verilmesi planlananın çok üzerinde olduğunu ifade etti.
'Hükümetimizin üzerinde çalıştığı diğer bir konu, istihbarat ve güvenlik servislerinin parlamenter denetime açılmasıdır. Bunu ben içişleri bakanı olduğum zamanda gündemimizde tuttuk ama parlamentoya getiremedik.
 
bunu kesinlikle getirmeyi düşünüyoruz ve getirmeliyiz' diyen Atalay, MİT`in iç ve dış denetim mekanizmaları bulunduğunu, ancak hedeflerinin teşkilatın parlamenter denetime açılması olduğunu belirtti.
Atalay, siyasetin bu kurumlar üzerinde fazla etkili olduğunu yönündeki eleştirileri hatırlatarak, şöyle devam etti:
'Bizim kanaatimiz, benim hep savunduğum, parlamentonun üzerinde kurum olamaz ve parlamento her şeyi denetlemeli. Milli irade burasıdır. Yargıda da, her yerde de üye seçimi vesaire her konuda en yetkili parlamento olmalıdır. Sanki siyasetin eli değince bir yere zarar verecek. siyaset kirli bir şey değildir.
 
Siyaset ulvi bir konu, ulvi bir çaba. Herkes ülkemize, milletimize daha fazla nasıl katkı veririm diye siyaset yapıyor. Milletin oyu ile sorumluluğu alıyorsa omuzuna müsaade edin her konuda da müdahale etsin.
 
Bunu mutlaka Türkiye gerçekleştirmeli. Ben burada söz veriyorum, o düzenlemeyi üzerinde çalışıyoruz ve getireceğiz.
Bir istihbarat koordinasyon kurulu var. Şu anda var. MİT`in mevcut yasasında var, başkanı MİT Müsteşarıdır. Belli periyotlarla bir araya geliyorlar. Ama zorluk şu; arkadaşlar onun için öyle bir teklif getirmiş, biz onu geri alıyoruz, bugün önerge ile değiştireceğiz.
 
Aynı seviyedeki başkanlardan birinin o kurula başkanlık etmesi çalışmayı verimsiz kılıyor. Arkadaşlar burada başbakanın başkanlığında bir koordinasyon öngörmüşler. Bu çok yadırgandı, `istihbaratın hepsi başbakana bağlanıyor` diye.
 
Önerge ile onu değiştireceğiz, eski yapısını koruyacağız. Ama bu şekliyle de çok verimli yürümüyor. İleride belki başka şeyler, çözümler olabilir.'
Suriye ve Irak başta olmak üzere sınır ötesindeki faaliyetlerin bir dış politika sorunu olmaktan çıktığına ve iç güvenliği tehdit eder hale geldiğine dikkati çeken Atalay, MİT tarafından bu tehditlere yönelik daha fazla çabanın ortaya konmasının güvenlik açasından hayati bir önem taşıdığını söyledi.
 
Atalay, 'Bu amaçla teşkilatın insan ve teknik istihbarat kapasitesinin bu alanlara odaklanması hükümetimizin önceliğidir. Emniyet istihbarat başta olmak üzere diğer kurumlarımız iç istihbarata yönelik faaliyetlerini hali hazırda sürdürmektedir.
 
Bizim hedefimiz MİT`i tamamen iç istihbarattan çekmek. Terörle ilgili konular bitsin bu daha kolay olacak' dedi.
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Atalay, 'Çözüm sürecinin bir ayağı istihbarat teşkilatımız. Biz hükümet ve siyaset kesimi olarak örgüt kesimiyle görüşmüyoruz. Biz siyasi partiyle görüşüyoruz.
 
Örgüt kesimiyle istihbarat teşkilatımız yürütüyor çalışmaları. Ama bir savcı çıkıyor, istihbarat teşkilatımızın başındaki kişiye `gidin onu getirin ben ifadesini alacağım` diyor.

Böyle bir ülke olmaz.İstihbarat teşkilatına ve onun başına bu talimatı siyasi irade veriyor, `git şu işi, görüşmeyi yap` diyor. Biz onu korumazsak ne istihbarat teşkilatı ne başka bir birimimizi ülkemizin çalışmalarıyla ilgili kritik alanlarda cesaretlendiremeyiz. Cesareti kırılır' diye konuştu.
Sanal dünyadan gelen tehditlere karşı da MİT`in etkin hale getirilmesi gerektiğini belirten Atalay, bunun milli çıkarlar açısından elzem olduğunu vurguladı.
Atalay, şöyle devam etti:
'Bu teklifle ilgili yöneltilen `muhaberat devleti olunuyor, Baas rejimi, Hitler sözleri` bunları yapmayalım. Bunlar üzücü. Rasyonel ihtiyaçlarımızı görüşelim.

Bizleri sizler biliyorsunuz, biz buralarda neleri tartıştık. AK Parti`nin 11 yılına bakın, bizler ne Hitler, ne Baas faşizmi, ne diktatörlük falan, bize yapışmaz. Biz demokratikleşme adımları getiriyoruz. Haftaya da önünüze o gelecek.
 
Bize bu suçlamayı yönlendirenler insafla bir kez daha düşünsünler. Bu asılsız bir suçlamadır.

muhaberat devletlerinden istihbarat teşkilatları insanları gözaltına alır, işkence eder, sorgusuz sualsiz hapse atar. Ülkemizde MİT`in bir insanı tutukladığı, gözaltına aldığı, mahkemeye gönderdiği vaki değildir. Çünkü buna yetkisi yoktur.'
MİT`in şu anda 8 bine yakın personeli olduğunu da belirten Atalay, bunların büyük çoğunluğunun tercümanlar, analistler ve yardımcı hizmetlerde bulunan personel olduğuna dikkati çekti.
Atalay, teklifte basınla ilgili maddelerde de önerge ile değişikliğe gidileceğini belirterek, 'Cezalarda indirimler öngörüyoruz' dedi.
Düzenlemelerle amaçlananın kişi hedefli çalışmalar olmadığını vurgulayan Atalay, şunları söyledi:
'Tehdit oluşturabilecek şüphelileri tespit etmek amacıyla normal olmayan, ancak belirli profillerde davranan kişileri tespit edebilme imkanını sağlamaktır. Kredi kartına, finansal ve para transferlerine ilişkin bilgiler hali hazırda zaten çok kişinin ulaştığı bilgiler.
Bir kişinin sürekli dinlenebilmesi için, bir kişiyi sürekli bu işle ilgilenecek şekilde görevlendirmeniz gerekiyor. Hali hazırdaki insan kaynağı yapısı ile teşkilatın içeriye yönelik böyle bir uygulama oluşturması da esasen mümkün değildir.
 
Bugün itibariyle mahkeme kararıyla gerçekleştirilen ve TİB`de kayıtlı iletişim denetlemesine yönelik faaliyet sayısı MİT`in, 2 bin 473`tür. Başka ülkelerde bu sayı milyonları bulabilir. Bunun yarıdan fazlası yabancılara yönelik gerçekleştiriliyor.
 
Geriye kalanlar ise terörist ve casusuluk vakalarını kapsamaktadır. MİT`in emniyet istihbaratta olduğu gibi organize suçlar, kaçakçılık, adi suçlar vesaire konusunda böyle bir faaliyeti yok. Veya normal bir vatandaşı falan' diye konuştu.
Atalay, konuşmasında güçlü demokrasilerin güçlü istihbarat teşkilatlarına sahip olduğunu da ifade etti.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, 'Çözüm sürecini dinamitlemek, bu sürecin bitmesini isteyenlere asla prim vermedik ve vermeyeceğiz. Bu ülkenin insanları olarak hepimiz sorumluluk altındayız' dedi.
'Teklifin içinde İmralı görüşmelerini ilgilendiren konuların binde bir' olduğunu belirten Kaplan, dinlemeler ve bazı düzenlemelerin yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, 'Teklifi geri çekin. Güçlü bir istihbarat örgütüne ihtiyacımız var ama denetimsiz ve dokunulmazlıklarla donatılmış bir istihbarat örgütüne değil. Bu yasa çıkarsa, MİT, El Muhaberat`a; Türkiye de Esad`ın Baas rejimine dönüşür' dedi
CHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer, teklifle, polis devletini, tek adamlığı kurumsallaştıran bir adım atıldığını öne sürdü.
'Siyasi muhalifleri yok etmek için görev verilirse MİT bunu yapacak mı?' diye soran Dinçer, 'MİT`e anayasa üzerinde yetkiler tanınıyor. HSYK gibi bu da bir panik düzenlemesidir. MİT mensuplarına, milletvekillerinin dokunulmazlığının üzerinde bir dokunulmazlık getiriliyor' ifadelerini kullandı.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, teklifin zamanlamasının manidar olduğunu söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, 'Öyle geniş yetkilerle bir MİT yaratmaktayız ki paralel devlet kavramını kendimiz yasayla kurmuş olacağız. MİT`e, Anayasamızın hepimize güvence teşkil eden hükümlerinin tamamı çöpe atma imkanın veriyor' diye konuştu.
'MİT teklifi böyle geçerse hiç birimiz `yatak odamızda MİT`ten kimse yok` diye düşünemeyeceğiz' ifadesini kullanan Ekşi, özel hayatın bu derecede ağır bir saldırıya maruz kalacağını savundu.
Ekşi, 'Bu teklif, hukuk devleti tabutuna son çiviyi çakan öneri gibi görünmektedir. Cinayete, devlet yasa çıkararak izin veriyor' görüşünü öne sürdü.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, teklifin geneli üzerindeki görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, Türkiye`de bir parti devleti zihniyeti olduğunu, teklifin kanunlaşmasının ardından ise parti devletinin bir adım ötesine geçilerek, 'siyasallaştırılmış, silahlandırılmış, Başbakan`ın ifadesiyle `herkesin inine girebilecek` yetkilerle donatılmış bir MİT ile istihbarat devleti yaratılacağını' savundu.
2011 yılı seçimleri öncesinden MHP Genel Merkezi`nin dinlendiği ve genel merkez binası önündeki şüpheli aracın MİT`e ait olduğu yönündeki iddiaları hatırlatan Bal, 'Ben buradaki MİT temsilcisi arkadaşlara soruyorum: MHP`yi dinlediniz mi, dinlemediniz mi? Dinlemediyseniz niye çıkıp açıklama yapmadınız?' ifadelerini kullandı.
CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ da teklifin pek çok açıdan anayasa aykırı olduğuna ileri sürerek, özel hayatın gizliliğini ve basın hürriyetini ortadan kaldırdığını savundu.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay`ın istihbarat faaliyetlerinin parlamenter denetim altına alınmasına ilişkin sözlerini hatırlatan Serindağ, CHP`nin bu yöndeki teklifin iki yıldır bekletildiğini hatırlattı. Serindağ, 'Bu teklifimiz iki yıldır bekletilmekteyken, sizin `MİT, parlamentonun denetimine tabi tutulması gerekir demeniz ne kadar inandırıcıdır, kamuoyunun takdirine bırakıyorum' dedi.
MİT`e operasyonel görev yetkisi verilmemesi gerektiğini de belirten Serindağ, istihbarat yetkisi ve operasyonel görev yetkisinin bir arada bulunmasının sakıncalı olduğunu söyledi.
Teklif sahiplerinden AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu ise Türkiye`nin bulunduğu coğrafyanın zorluklarına dikkati çekerek, bu zorluklarla mücadelede MİT`in görev ve sorumluluklarına dikkati çekti.
TBMM İçişleri Komisyonu`nun CHP ve MHP`li üyeleri, MİT teklifinin Anayasa Komisyonu`nda görüşülmesi için TBMM Başkanlığı`na başvurdu.
MHP Konya Milletvekili, Anayasa Komisyonu üyesi Faruk Bal`ın da imzasının bulunduğu başvuruda, şunlar kaydedildi:
'Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu`nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, Anayasa`nın 10, 20, 22, 28, 36, 37 ve 40. maddelerine, Anayasa`nın özüne ve felsefesine aykırıdır.

Bu sebeple teklifin öncelikle Meclis Anayasa Komisyonu`nda görüşülmesi gerekirken esas komisyon olarak İçişleri Komisyonu`na havale edilmiştir. Teklifin Anayasaya aykırılık iddiası doğrultusunda müzakere edilmesi için Anayasa Komisyonu`na havale edilmesini takdirlerinize ve gereğini müsaadelerinize arz ederiz.'
Adnan Fişenk / İçanadolu ve TBMM Temsilcisi



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —