Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum, "İstanbul özelinde baktığınızda 1.5 milyon riskli binanın olduğunu hatta bunların yüzde 30’unun acilen dönüştürülmesi gereken binalar olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu tablo karşısında asla kaybedecek vaktimiz yok. Sorumluluk sahibi herkesin bilmesi gerekir ki, İstanbul’un artık tek gündemi deprem olmalıdır. İstanbul depremi bir mili güvenlik meselesidir ve bir seferberlik şuurunu gerektirmektedir. İstanbullu kardeşlerimiz, herkesten siyaseti, politikayı acilen bir yana bırakmasını beklemektedir. 16 milyon İstanbullunun canının ve geleceğinin söz konusu olduğu bir yerde siyasete ve polemiğe yer yoktur" dedi.
İstanbul’da dün 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve diğer yetkililer İstanbul’daki AFAD merkezinde durum değerlendirmesi yaptı. Toplantının ardından bakanlar basın mensuplarının karşısına geçerek açıklama gerçekleştirdi. Açıklamasında Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum, "Dün öğle saatlerinde 6.2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle hepimiz bir endişeye kapıldık. Tüm İstanbullulara ve çevre illerde depremi hisseden, Bursa’da, Yalova’da, Tekirdağ’da yaşayan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Sözlerimin hemen başında; Cenab-ı Allah’tan ülkemizi, milletimizi, yavrularımızı her türlü afetten muhafaza eylesin diyorum. Dün depremin haberini alır almaz, her afette, sel ve yangında olduğu gibi bizde hemen afet bölgesine ilgili tüm ekiplerimizle birlikte harekete geçtik. Bakanlarımızla birlikte, AFAD koordinasyon merkezimize geçerek, Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde istişarelerimizi ve toplantılarımızı yaptık. Ekiplerimizi sahaya sevk ettik. Ardından şeffaf bir şekilde vatandaşlarımızı mevcut durumla ilgili bilgilendirmeye gayret gösterdik. Afet Koordinasyon Merkezi’nde bu bilgilendirme sürekli yapılacak. Bugün de yine sizlere Afet Koordinasyon Merkezi’mizden sesleniyoruz. İstanbul’umuzun 39 ilçesinde ana merkez, kaymakamlık nezdinde Afet Koordinasyon ilçe merkezlerimiz faaliyete geçmiş ve vatandaşlarımıza hizmet vermektedir. Bölgelerden, ilçelerden, mahallelerimizden gelen veriler ışığında depremin hemen ardından İstanbul başta olmak üzere çoğunluğu İstanbul’dan talepler aldık. Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova’daki vatandaşlarımızdan toplamda bin 399 yapı ihbarı aldık. İhbar edilen binaları ekiplerimiz tedbiren boşalttılar ve incelemelerini yaptılar. Şu ana kadar 7 binamız çok şükür az hasarlı. Bunun dışında herhangi bir orta hasar ve ağır hasar söz konusu değil. Fatih ilçemizde metruk bir binamız ki içinde herhangi bir vatandaşımız yaşamıyordu, o binamız yıkıldı. Onunla ilgili de hafriyat, enkaz çalışmaları süratli bir şekilde bugün içerisinde tamamlanmış olacak. Hasar tespit personelimiz de önceliği ihbar gelen bu yerlere acilen gitmek. İstanbul’un 39 ilçesi ve 963 mahallesinde saha çalışmalarına devam ediyoruz. Ekip sayısını dün itibariyle 3 bine çıkaracağımızı paylaşmıştık. Gün içerisinde 3 bin hasar tespit ekibi tüm İstanbul’da kamu binaları başta olmak üzere gelen tüm hasarları birebir yerine giderek tespit edecek ve incelemeleri gerçekleştiriyor olacağız" ifadelerini kullandı.
"28 bin 500 kamu binasına ilişkin hasar tespit çalışmalarını başlattık"
İstanbul’da dün meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından binalarda hasar tespit çalışmalarını başlattıklarını ifade eden Bakan Kurum, "Dün itibariyle İstanbul’daki okullarımızın, yurtlarımızın, cami ve hizmet binalarımızın içerisinde olduğu 28 bin 500 kamu binasına ilişkin hasar tespit çalışmalarını başlattık. Bunu da tedbir amacıyla yapıyoruz. Çok şükür ki okullarımız bu manada yaşadığımız depremler, yine hükümetimizin depremle mücadele alanında riskli binaların kaldırılması noktasında gerek okullarda gerek hastanelerde gerek kamu binalarında güçlendirmeyi her bakanlığımız kendi içerisinde yapıyor. Biz yine de herhangi bir hasar var mı yok mu incelemesini gidip 28 bin 500 kamu binasında yapıyor olacağız. Bunun dışında gelen hasar ihbarlarına arkadaşlarımız gidecekler, yerinde tespitleri yapacaklar. Dün İstanbul’da Gençlik ve Spor Bakanlığımızla yurtlarımıza ilişkin 36 Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurdun incelemesini gerçekleştirdik. Dün gece itibariyle tamamladık. Bugünde İstanbul’daki tüm hastanelerin tespitlerini hızlı bir şekilde Sağlık Bakanlığımızla birlikte yapacağız. Şeffaf bir şekilde milletimizle sonuçları paylaşacağız. Yurtlarla ilgili arkadaşlarımız herhangi bir deprem hasarı tespit etmedi. Kamu binalarına yönelik olan kısmını 4 gün içerisinde tamamlayıp, milletimizi bu konuda bilgilendirmiş olacağız. Yaşadığımız bu depremle beraber bir kez daha gördük ki başta İstanbul olmak üzere ülkemizin en büyük gerçeği depremdir. Bugün ülke yüzölçümünün yaklaşık yüzde 66 ce nüfusu itibariyle de baktığınız da yüzde 70’i deprem bölgelerinde yaşamaktadır. En son 6 Şubat 2023’te asrın felaketini hep birlikte yaşadık. 11 ilimiz, 14 milyon vatandaşımız etkilendi. Malatya’da, Maraş’ta, Adıyaman’da, Hatay’da bu deprem olurken, buradaki kardeşlerimiz, oradaki vatandaşların yardımına koştu. Devletimiz tüm birimleriyle oradaydı. Bu acıyı hep birlikte yaşadık. 86 milyon Türkiye yaşadı. İstanbullular çok iyi hatırlayacaktır, biz bu yaşadığımız depremlerde bir olmayı biliyoruz. Deprem geçtikten 3-5 gün sonra maalesef deprem gerçeğini unutuyor ve bu gerçek üzerinden hareket etmiyoruz. Bu noktada biz hep söylüyoruz; ‘Riskli bina öldürür, riskli binada yaşamayalım gelin hep birlikte bunu dönüşümü gerçekleştirelim’ dedik. Bundan tam 13 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’dan ki bunu birçok siyasetçi söylemez, ‘Bedeli ne olursa olsun dönüştüreceğiz’ sloganıyla kentsel dönüşüm seferberliği başlattı. Bu çok önemli bir adımdı. Bugüne kadar Türkiye’de kanunun bile olmadığı, depremle mücadele noktasında bu kararlılığı ortaya koymak çok değerli, kıymetliydi. Biz de o seferberlik kapsamında çalışmalarımızı güçlü bir şekilde sürdürmeye gayre gösteriyoruz. Bugün İstanbul özelinde baktığınızda 1.5 milyon riskli binanın olduğunu, hatta bunların yüzde 30’u acilen dönüştürülmesi gereken binalar olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu tablo karşısında asla kaybedecek vaktimiz yok. Bu manada sorumluluk sahibi herkesin bilmesi gerekir ki, İstanbul’un artık tek gündemi deprem olmalıdır ve İstanbul’daki yapı stokunun bir dakika bile emin olun kayba tahammülü yoktur" şeklinde konuştu.
"İstanbullu kardeşlerimiz, herkesten siyaseti, politikayı acilen bir yana bırakmasını beklemektedir"
İstanbul’da yaşayan vatandaşların siyasetin ve politikanın bir yana bırakılmasını beklediğine dikkat çeken Bakan Kurum, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak, 39 ilçemizde 365 ayrı alanda dönüşüm çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2012’den bu yana geçen 13 yılda İstanbul’da özel sektörümüzle beraber tam 923 bin bağımsız bölümü dönüştürdük. Bir taraftan dönüşüm yaparken, diğer taraftan dar gelirli vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmeleri için sosyal konut projeleri yapıyoruz. Evi olmayan vatandaşlarımız için tüm Türkiye’de 1.5 milyonu aşkın konutu üreten TOKİ’mizle İstanbul’umuza 125 bin 428 sosyal konut projesi var. Bunun 81 inini tamamladık milletimize teslim ettik. Şu an yine seçim meydanında söz verdiğimiz, ‘evi olmayan vatandaşlara teslim edeceğiz ve İstanbul’daki deprem riskini bertaraf edeceğiz’ dediğimiz, 44 bin 610 konutumuzun inşasına da kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Şu anda sahada; özel sektörümüzle birlikte baktığımızda toplam 209 bin ev ve işyerimizin dönüşümü devam etmektedir. Tabi biz biliyoruz ki bu yetmez. Daha hızlı, daha büyük, daha sağlam adımlar atmak mecburiyetindeyiz. Yine hatırlayın; Mayıs 2023’te Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbullulara tarihi bir kampanyayı müjdeledi. ‘Yarısı Bizden Kampanyası’nı başlattık. Kampanya kapsamında da 41 bin konutun görüşmeleri yürütülüyor. 21 binin de inşası sahada fiilen başladı. Özet olarak söylemek gerekirse; devletimiz tüm imkan ve kabiliyetleriyle İstanbul’u depreme hazırlamak için, deyim yerindeyse İstanbul’u kurtarmak için canla başla çalışmaktadır. Ben bu vesileyle buradan milletimize ve özellikle de deprem dönüşümünden doğrudan sorumlu olan belediyelerimize şunu ifade etmek istiyorum. İstanbul için her saniye değerli, çünkü vakit daraldıkça daralıyor. İstanbul depremi bir mili güvenlik meselesidir ve bir seferberlik şuurunu gerektirmektedir. İstanbullu kardeşlerimiz, herkesten siyaseti, politikayı acilen bir yana bırakmasını beklemektedir. 16 milyon İstanbullunun canının ve geleceğinin söz konusu olduğu bir yerde siyasete ve polemiğe yer yoktur. Tam aksine güçlü, sağlıklı bir İstanbul’da yaşamayı hak eden milyonlara karşı hep birlikte el ele verme zamanıdır" diye konuştu.