Türkiye?nin yarım asırlık sorunu son bulacak mı?.
Yıllardır dökülen şehit kanları, toprağa düşen genç bedenler, çekilen acılar, annelerin gözyaşları , sevenlerin feryadının son bulması, bütün Türkiye halklarının ortak temennisi. Bu ümit çiçeğinin yeşermesinde tabiîki yürütülen Çözüm Süreci var. Hükümet ? HDP ?Kandil ve İmralı arasında sürdürülen çalışmalar meyvelerini vermeye başlamış, ülkenin her yeri barış havası teneffüs etmeye başlaması ile beraber şehit haberlerinin önüne geçildi.
Bir taraftan bu hassas çalışmalar yürütülürken, bir taraftan da toplumun hassasiyetleri zedelenmeden , bu yara onarılmaya çalışılıyor. Hükümet-HDP-İmralı-Kandil arasında son bir hafta içerisinde 8 görüşme yapıldı. Görüşmelerin bu kadar sıklaşmasının iki önemli göstergesi var. Biri bu çözüm sürecine verilen önem, ikincisi de çalışmaların kritik bir aşamaya gelindiğinin göstergesi.
Öncellikle gerek duyulan yasal düzenlemeler Adalet Bakanlığı ve Kamu Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütülüyor. Öte yandan Çözüm sürecinin baş mimarı Erdoğan?ın Cumhurbaşkanı olması, sürecin önemli ayaklarından birini teşkil eden Ahmet Davutoğlu?nun Başbakan olması ve buna karşılık İmralı?da Abdullah Öcalan?ın Eylül ayında 30 yıllık savaşın sonuna gelindiğine dair yapması beklenilen açıklama? Yani bütün konjönktür sürecin lehine. Durum böyle olunca toplumun her kademesinde heyecan ve beklenti , tavan yapmış durumda.
PKK, Eylül ayında silahlı mücadeleyi tamamen bırakacak mı ?.
Bu hususta belirlenmiş bir takvim var mı ?.
Çözüm süreci bundan sonra nasıl işleyecek ve bu topraklarda silah sesleri tamamen susacak mı?....
Bu tarz onlarca sorunun cevabı Eylül ayında büyük oranda ortaya çıkacak.
Çözüm sürecinin hız kesmeden ve kesintiye uğramadan daha da hızlanacağı belirtilen Eylül ayı ile birlikte PKK?nın silahlı mücadeleyi bıraktığını ilan etmesi beklentisi var. Öcalan?ın konuyla alakalı olarak görüntülü mesajının yayınlanacağı açıklaması büyük bir ümit doğurdu . Tabiki Eylül ayındaki bu beklentiler ile birlikte yasal düzenleme ve dağdan inişler ile cezaevindekilerle ilgili hukuki prosedürlerde yapılacak düzenlemeler sürecin amacına ulaşmasında katalizör görevi üstlenecek. İlk etapta Mahmur kampındakilerin Türkiye?ye getirilmesi ve Kandilde eylemlere katılmayanların indirilmesi şeklinde ilerlenmesi bekleniliyor. Bütün bu adımlar sanırım şu sıralar HDP ve hükümet arasında bir takvime bağlanıyor.
Eylül ayında Çözüm sürecinde önemli aşama katedilmesi beklenirken, oluşan bu umut ve barış atmosferinin hiç bozulmaması en büyük isteğimiz?.