İyi insanlarla karşılaşmak nasıl bir şey? Aslında herkes iyi insan değil mi? Aslında hepimizin iyi tarafları var aslında hepimiz özünde iyiyiz. Hep iyilikten yana bakmak aslında bizi ne kadar köreltiyor olabilir?
Tabii ki eğer benim gibi düşünüyorsanız. Diğer yandan hep karamsar bakmak, insanlara güvenmemek, insanlara karşı hep tedbirli olmaya çalışmak sürekli bir yerlerden, zarar gelme korkusu inancı da madalyonun diğer ucu.
Bu düşünce tarzıyla da hayat pek de çekilir olmaz diye düşünüyorum.
Demek tam da böyle bir şey iyi ve kötünün farkında olup,
iyi ve kötünün varlığına sadece izin verebilmek.
Her ikisinin de var olduğunu kabule geçebilmek gerçekten çok kıymetli.
İyilik ve kötülük hayatınızda bir seçim.
Nasıl mı?
İnsanları kullanmayı seçebilirsiniz, kendi çıkarlarınızı ön planda tutmayı seçebilirsiniz.
Kendi çıkarlarını ön planda tutarken aslında diğer insanların da bazı hakları olabileceğini düşünmeyi seçebilirsiniz. Merhametli olmayı seçebilirsiniz ya da sadece kendinize uygun olanı seçebilirsiniz,
Fakat bu uygunluk yolları yıkmaktan ve yakmaktan geçiyorsa, bu uygunluğa da razı olmayı seçebilirsiniz.
İnsanları sevmeyi seçebilirsiniz ya da insanları sevmeden onlara değer vermeden onları hiçe saymayı seçebilirsiniz .
Onları küçük görmeyi seçebilirsiniz.
Tabii kibirli olmayı seçebilirsiniz kibirli olmak kendini diğer insanlardan üstün görmek, bu mevki olabilir, maddi şartlar olabilir, görüntü olarak üstünlük olabilir, kariyerinizde ki üstünlük olabilir.
Kendinizi üstün gördüğünüzde, üstün olmayı seçtiğinizde diğer insanları ezmeye ve diğer insanları küçük görmeyi seçebilirsiniz.
İşte burada,
Bir denge var. İki ucu olan bir denge bir tarafı aydınlık yani iyilik içeriyor. Diğer tarafı karanlık yani kötülük demek istemesem de iyi olmayanı içeriyor.
Bu seçimler aslında bizim dünyaya gelişimizde ki mizacımızla da alakalı, her ne kadar asıl yeri bilinçaltı boyutunda olsa da, dünyadaki özvarlığınızın seçimleri de söz konusu.
Mesela mükemmeliyetçi, kolay beğenmeyen bir yapınızvar diyelim. Olandan memnun olmayan tarafımızı kolayca temizleyip var olana izin veren ve mutlu olmayı öğrenen tarafımızı bulabilirsek de
- eklemek isterim ki biz bunu bilinçaltı çalışmalarında çok kolaylıkla yapıyoruz-
ve hayatlar bu konuda çok güzel değişiyor. Bu özellikler kontrol edemediğimiz alanlarımız ile ilgili Evet, aslında mükemmeliyetçilik, kolay beğenmeme, eleştirme, yargılama bunlarda bilinçaltından gelen ve kontrol edilemeyen duygular.
Bilişsel olarak yani bilinç bazında kontrol etmek sslında zor. Çünkü bilinç alışkın olduğuna devam eder. O yüzden bizler bu duyguları bilinçaltında çözeriz.
Fakat gene de bunların farkına varıyor olmak özbilinç de olabilmek çok kıymetli.
Günümüzde artık Maalesef ki karanlık alan daha da arttı,
Vicdan mekanizmasının, merhametin sevginin öneminin azalması ile beraber daha iyi koşullar ve maddi dünyanın tüm maddesel kısımları daha değerli.
İşte bu bir seçim, Ben hangi noktada olmak istiyorum ama bu seçimi yaparken bulunduğunuz nokta sizin mutluluğunuz ile çok alakal.
Çünkü mutluluk duygular ile alakalı. O nedenle duygusal parçasını kaybetmeye başlamış insan artık kendini kaybetmeye başlamış insandır ve kendini kaybetmek bir insan için olabilecek en büyük yıkımlardan biridir.
Aydınlık'ta kalmayan ve sevgi ile şefkatle, merhametle, güzel çalışan bir vicdan mekanizmasıyla güzel günler diliyorum.
Sevgiler,
Doğa Gülay Cirban
Sosyolog
Aile ilişki ve evlilik danışmanı
Regresyon Terapisti
Nefes terapisti
Enerji Terapisti
Eğitmen
