Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Çünkü kabule geçebilmek gerçek bir yüzleşme gerektiriyor. 

 

Yüzleşme ise aslında en zor olanı.

 

Neden zor peki bu kadar? 

 

Kendi zayıf ya da hoşlanmadığımız taraflarımızı görmek bizleri  neden bu kadar incitiyor olabilir?

 

Aslında bu bir yandan da kendimize ne kadar barışık olduğumuzu ve kendimizi hep iyi görmekten hoşlandığımızı bize ifade ediyor olabilir mi? 

 

Ama işin aslı maalesef ki öyle değil. 

 

Her birimizin aslında kabul edemediği içsel parçalarımız, huylarımız var,

Gölge parça dediğimiz gölge yanlarımız yani görmekten pek de haz etmediğimiz fakat bize ait olan o tukaka huylarımız hepimizde mevcut değil mi?

 

Ama insanoğlu, şaşar da beşer de,

Herkesin gölge tarafı tabii ki var ve gölge tarafımızın olması tamamen de normal. 

 

Bilinç boyutunda bu gölge taraflarımızı görmek ve var olduğunu kabul etmek,

Evet böyle bir huyum var, böyle bir tarafım var, demek,

kabul etmek ve bilinç bazında gene bunu nasıl dönüştürebilirim sorusuna odaklanmak önemli.

 

Eğer gölge tarafınızı görebilirseniz, bilinç bazında kontrol etmek çok daha kolay olacaktır. 

 

Mesela bir olay karşısında aniden öfkenip,  bağırmaya başlamak aslında sizin gölge huylarınızdan biridir. 

Ya da başınıza gelen kötü bir olay karşısında şikayet etmeye başlamak diğer insanları suçlamaya başlamak da gölge taraflarınızdan kurban tarafınızdır.

 

Ve bunları fark edebilmek Aslında göründüğü kadar da kolay değildir. 

 

O nedenle bilinç bazında fark etmek çok kıymetli ve bunu fark ettiğinizde kendi çabanızla olabildiğince  kontrol etmeye çalışmanız da oldukça önemli. 

 

Peki bu olaylar bu gölge taraf neden benim başıma geliyor? 

Neden bunları yaşamak zorundayım?

 

Işte bilinçaltımız uçağın tıpkı kara kutusu gibi bize ait olmayan, belki anne babamıza ait olan yada belki atalarımızdan gelen yada geçmiş hayatlarımızdan taşıdığımız bu duygular da hayatımızı tamamen etkilemekte.

 

İşte bu enerjinin, gölge huylarımızın, bilinçaltı boyutunda dönüşmesi gerekiyor ki bizler kontrol edemediğimiz bu alanı, kontrol edebilir hale gelmeye başlayalım. 

 

Tabii ki bu da zamanla gelişebilecek yüksek bir bilinç seviyesi anlamına da gelmekte. 

Çünkü farkındalık öncelikle bilinçte başlıyor, bilincinizde kabul görmeyen hiçbir konunun, bilinçaltı boyutunda kabulü mümkün değil maalesef.

 

Değişime açık olmak, şifaya izin vermek, ve kendi benligimiz ile buluşmak tabiiki bir süreç ve yoldan ibaret. 

Hepimizin yolunun açık olması ve yazının ulaştığı herkese şifa olması dileğiyle. 

 

 

Doğa Gülay Cirban 

Sosyolog 

Aile ilişki ve evlilik danışmanı 

Regresyon terapisti 

Bilinçaltı arınma uzmanı 

Nefes eğitmeni 

Enerji terapisi

— KÖŞE YAZISI SONU —