FIRAT AYDINAY

Tarih: 27.10.2014 18:11

Yeni Dünya Düzeni

Facebook Twitter Linked-in

 Malum tarihte hep böyle olmuştur. Büyük medeniyetler ve günümüz tabiri ile süper güçler, hep kendilerine göre veya yönetmek istedikleri doğrultuda bir düzeni geliştirmeye çalışmışlardır. Bugüne kadar hep böyle olmuştur. Ama bundan sonra böyle olur mu ? yada bu hesaplar ne kadar tutar bilemiyorum.

 

Bir zamanların Demir Leydi?si Condoleezza Rice?yı bir toplantıda eleştirmiştim. Amerika?nın  Ortadoğu ve dış politikalarının  yanlış ve insanlık lehine olmadığına dair.  Bütün eleştirilerimizi büyük bir sabırla dinleyen Rice kısa ve tek cümle ile ?Büyük devlet olmanın gereği bu? demişti.  Osmanlının 600 yüzyıl hüküm sürmesinin temelinde bunun yattığını söylemişti. Günümüzde de aynı politikayı ABD  sürdürüyor. Ama ne kadar başarılı veya Ortadoğu öngörüleri ne kadar isabetli, sonuç ortada

 

  Amerika?nın eski Dışişleri Bakanı ve son yıllardaki tüm başkanların  Milli Güvenlik Danışmanlığını yapan Henry Kissinger?in  piyasaya çıkan  ?World Order? isimli kitabında bir öz eleştirisi dikkatleri çekiyor. ABD?nin kurmak istediği yeni  dünya düzenini gerçekleştirmede sabırsız davrandığını itiraf ediyor. Orta doğuyu çok iyi bilen Kissinger,  Osmanlı İmparatorluğu?nun gerileme dönemine kadar, İslamiyetin ortaya çıkış yıllarından itibaren, en adaletli ve güvenilir dünya düzeninin ?İslamiyet?  ile kurulduğu söylüyor. Kapitalizmin gelişi ve demokrasi olgusu ile yeni bir dünya düzeni kurulmaya çalışıldı.  Bu düzeni kurmaya çalışan Avrupa ve ABD?nin ne yapacağına tam karar veremediği ortadadır.  Kissinger yine kitabında Yeni  dünya düzenin kurulmasında 2 önemli faktöre dikkat çekiyor. Birincisi dünya devletlerinin bu düzeni adaletli ve güvenilir bulmaları, ikincisi ise,  ülkelerin güç dengesini sürdürebilmesidir.  Rusya?nın eski gücü olmamasına karşın, Çin bu yüzyıla damga vuracak büyüklüktedir. Dolayısıyla güçlü olan oyunun kurallarını koyar.

 

Bu genel tablo altında dönüp Orta Doğu coğrafyasına bakalım. Kan, şiddet, ölümler, patlamalar, siyasi kavgaların olmadığı tek bir ülke yok. Mısır, Libya, Tunus, Irak  ve Suriye. Bu ateş çemberinin içinde tek başına yer alan ve yangının kendi topraklarına sıçramasına engel olmaya çalışan bir Türkiye var. 

  Bütün bu tablo içerisinde Orta Doğu?da her gün ölen yüzlerce insan ve yetim kalan yüzlerce çocuk var.

 

Ölen Müslüman, öldürülen Müslüman,

Ağlayan Müslüman, Ağlatan Müslüman,

Kazanan kimler ?

Bu işten nemalanan Avrupa ve ABD

Kazanan, silah üreticileri?

 

Avrupa ve ABD?nin kurduğu yada kurmaya çalıştığı adaletli ve güvenilir ?Dünya Düzeni? ve yürüttüğü politikaları değerlendirmek için sadece Ortadoğu?ya bakmak yeterli olacaktır.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —